çamaşır makinası kullanımı ile ilgili tüyolar

Sisli bir Ankara gününden herkese merhaba :) 
İki gündür bizim buralarda bir sis bir sis adeta korku filmi çekiyoruz. Trafiğe çıkanlara dikkatli olmalarını hatırlatarak bugünki konumuza geçelim. 
Efendim hepimiz (bayanlar ağırlıklı) evlerimizde çamaşır makinası kullanıyoruz. Ama ne kadar efektif kullanıyoruz ya da neyi nerede nasıl kullanmayı biliyor muyuz? 
Ben evlenmeden önce hiçbir şeye elimi sürmezdim. Yanlış anlaşılmasın ben isterdim de annem sürdürmezdi aman evlenince yaparsın şimdi gerek yok böyle şeylerle kendini yormana(!) diye. Evlenince bunun pek de akıllıca bir yaklaşım olmadığını anladım :) Evet bir göz aşinalığınız var ama birebir yapmak daha başka her şeyi. Evleniyorsunuz o beyaz eşyalar geliyor, iyi kötü teslim edilirken size anlatıyorlar nasıl çalıştıracağınızı, sonra siz açıyorsunuz kullanma kılavuzlarını ezberliyorsunuz falan derken teoride süpersiniz. Peki ya pratikte? Burada tabii ki size şu programdan şunu açın diye makina makina tarif etmem mümkün değil ama temelde ben nasıl kullanıyorum ve nasıl yapabilirsiniz gibi ufak tüyolar vereceğim. 
Ben haftada yaklaşık 15 makina çamaşır yıkıyorum. Bazen üzerinde de oluyor tabi ama altına çok inmiyor. Keşke elimden gelse evi komple makinaya atıp yıkasam :) Çocuklardan sonra baya arttı evet ama öncesinde de az değildi yani öyle haftada 3-4 makinayla bitmiyordu işim ne yazık ki. 7 senede 1 makinayı dağıttım şimdi yenisiyle yolumuza devam ediyoruz :)

İlk olarak neleri makinada yıkıyorum? 

Aklınıza gelebilecek her türlü tekstil ürününü yıkadığımı söyleyebilirim. Kısaca aklıma gelen birkaç değişik örnek vereyim:
kürkler
polarlar
kilimler
dev battaniyeler
makyaj süngerleri
ayakkabılar
ufak halılar
yastıklar
yorganlar
tüller, danteller

burada dikkat ettiğim birkaç nokta var. Birincisi; makinayı tıka basa doldurmayın kazana veya rulmana zarar verebilirsiniz. (daha önce kazanı dağıtmış biri konuşuyor bakın dinleyin!) Ama çok boş da olmasın. İkincisi; hassas tül ya da örgü vb gibi parçaları normal yıkadığınız kıyafetlerle birlikte herhangi bir hassas ayara gerek olmaksızın yıkayabilirsiniz ancak çamaşır makinası torbası denilen bez torbalara koyup ağzına düğüm atmanızı tavsiye ederim. (Ben bu çamaşır makinası torbalarımı da kendim dikiyorum ilk fırsatta onu da size nasıl yaptığımı anlatacağım.) Bez torbalar sayesinde herhangi bir hasar olmaksızın birçok hassas parçayı yıkadım makinada. 
Üçüncüsü; ufak parçaları da (çorap, makyaj süngeri vb) çamaşır makinası torbası ile yıkarsanız kaybolma ya da makinanın içine kaçma gibi sorunları minimal yaşarsınız. 
Dördüncüsü; birlikte yıkayabileceğim tüm parçaları birlikte yıkarım ancak makyaj süngerlerini, ayakkabıları tek tek yıkarım. (yani diğer ürünlerden ayrı olarak)
Beşincisi ayakkabılarınızı yıkarken sıktırma ayarını olabildiğince azaltın. Ortalama 400 lerde olsun. (Sadece spor ayakkabılar değil ben botlarımı bile yıkıyorum makinada) 

Neyi ne ayarda yıkamalı?

Çocuk ve bebek ürünlerini varsa alerji ayarında yahut ekstra durulama ile yıkayın. Yani olabildiğince üzerinde az deterjan kalıntısı kalsın. 
Kürk gibi halı gibi ürünleri sıktırırken 600 ü geçirmemeye gayret edin. Ortamınız müsaitse hiç sıkmadan da bir yerlere serebilirsiniz ama ben sıktırmayı tercih ediyorum. 

Nasıl bir deterjan kullanmalı?

Bu tamamen kişisel tercihe bağlı fakat ben yıllardır sıvı deterjan kullanıyorum. Toz deterjan hiç kullanmadım. Sıvı deterjanlar makinanın ömrünü de uzatıyor, kıyafetlerde deterjan kalıntısı kalmıyor, daha güzel kokuyor hatta yumuşatıcı kullanmanıza gerek kalmıyor bile. Kimileri çok doğal yöntemlere geçtiler deterjan konusunda ama kimse kusura bakmasın sirkeyle ya da arap sabunu ile yıkanmış şeyler bana temizlik hissi vermiyor şöyle mis gibi bir koku almalıyım yeni yıkanmış kıyafetlerden... Piyasadaki sıvı deterjanların hepsini kullandım. Persil Gülün Büyüsü favorim koku anlamında. İlk aldığımda promosyon vardı yanlış hatırlamıyorsam ve çiçek kokularını da hiç sevmem aslında. Neyse bir deneyeyim dedim. O da ne? Böyle bir koku olamaz. Kesinlikle yumuşatıcıya falan gerek yok. Muhteşem bir kokusu var. Alıp kafama vücuduma süresim geliyor şampuan niyetine :) Madem favorimi söyledim son zamanlarda en nefret ettiğim ürünü de söyleyeyim. Yumoş gece manolyası :( Alırken kokladım herzamanki gibi, iyi gibiydi. Eve geldim ilk makina çamaşırı yıkadım, bu kadar berbat bir koku olamaz. Sanki bütün çamaşırları anasonla yıkamışım gibi. Yani anason seviyorsanız belki bunu da seversiniz. O kadar ağır bir koku oluyor ki çamaşırlar bununla yıkandığında anlatamam. Mecburmuşum gibi kaldırıp atamadım da bitene kadar kullandım. Neyse bitti de kurtulduk. Daha da almam! 

Dereceler ve sıktırma ayarları nasıl yapılmalı?

Bu başlık aslında ağırlıklı olarak çamaşırlarımızı yıpratma olasılığı yüksek olan ayarlar üzerine o yüzden belki de en dikkatli şekilde ayarlanması gereken bölüm. 
Öncelikle dereceler çamaşırlarınızın ne olduğuna göre değişir. Örneğin temizlik bezlerinizi 90 derecede yıkamanız uygun olabilir ancak günlük kıyafetlerinizi 40 derecenin çok üzerinde yıkamayın. Ben bebek kıyafetlerini de 40 derecede yıkıyorum ama içinde yünlü parçalar yoksa 60ta da yıkanabilir. Çok çok hassas ürünleri soğukta veya 30 derecede yıkayabilirsiniz. 
Sıkma ayarlarına gelecek olursak; ne olursa olsun 800 ün üzerinde bir sıkmayı çok önermiyorum. (daha önce kıyafetleri parçalanmış biri olarak tavsiyemi dinleyin!) daha hassas ürünlerin sıkmasını düşürerek ayarlamalar yapabilirsiniz. Ama unutmayın ne kadar yüksek ısıda ve ne kadar yüksek devirde yıkarsanız tekstil ürünleriniz o kadar yıpranır! 

Makina programları, çalıştırma uzunlukları arasındaki tercihler nasıl olmalı? 

Önceleri makinada ne program varsa onu seçip play e basıyordum :) Şimdiki makinalar daha da akıllı deterjanı bile siz koymuyorsunuz o kendi ihtiyacına göre alıyor. Fakat neticede onun bir makina olduğunu unutmamak lazım. Sizin o haznenin içerisine neler koyduğunuzu tamamen bilmesi mümkün değil dolayısıyla da manuel olarak ayarlarınızı her çalıştırmada tek tek yapmanızı tavsiye ederim. Dediğim gibi önceden direkt programı seçip ok e basıyordum. En aşağı bir makina 2 saate bitiyordu. Ama artık programlamaları kendim yapıyorum. Günlük yetişkin kıyafetlerini ortalama 1 saate göre ayarlıyorum 40 derece ve 800 deviri pek geçmiyorum. Bu hem zaman hem su tasarrufu sağlıyor ayrıca kıyafetler de daha az yıpranıyor yıkanırken. Bu arada kısa programlar da mevcut ve bazen çok işe yarayabiliyor. Bizim makinada en kısa program 12 dakika. Ama şunu unutmamak gerek kısa programlar çoğunlukla az çamaşır için uygundur (birkaç parça acelesi olan kıyafet gibi) yani 11-12 kg lık bir makina dolusu çamaşırı 10-12 dakikada yıkamak çok sağlıklı bir sonuç vermeyebilir. Bu sebeple kısa programları da yerine göre kullanmak en doğrusu olacaktır. 

Ufacık da ütü mevzusuna değineyim; kendi kıyafetlerimi pek ütülemiyorum ama benim kıyafetlerim dışında evde her şeyi ütüden geçiriyorum. Özellikle de çocukların her şeylerini ütülüyorum. Ütüde özellikle de çocuk kıyafetlerinde kesinlikle buhar kullanmıyorum. Neden diye çok soruluyor. Çünkü buharla ütü yapıldığında kıyafetler nemli kalıyor ve kurumasını beklemeden yerlerine kaldırırsanız da mikroorganizmaların üremesine davetiye çıkarmış oluyorsunuz. Ayrıca uzmanlar buharla ütü yaptığınızda camları açın solumayın diyorlar. Özellikle benim gibi astımı olan biriyseniz durum oldukça tehlikeli hale gelebiliyor. Dolayısıyla buharı pek kullanmıyorum. Ancak çok büyük olduğundan nevresimlerde veya bazı günlük kendi kıyafetlerimizde zaman zaman buhar kullanabiliyorum. Onda da sonrasında askıya asıp havalandırıyorum. 

Aslında yine çok farklı bir yazı yazmayı düşünüyordum ancak fotoğraf çekimlerini yetiştiremediğim için bu yazıyı öne aldım. Umarım paylaştıklarım yararlı olmuştur. Sizin de kendinize özgü tüyolarınız varsa lütfen buradan ya da instagram sayfamdan paylaşın. Bu arada ilk çekilişimiz sonuçlandı. Sürprizler hep devam edecek. dilifeful u takip etmeye devam edin :) 

Yorumlar

Popüler Yayınlar