orphan black - dizi incelemesi

Selamlar;
Gün, hafta bana hiçbir şekilde yetmiyor arkadaşlar. Kafamda neler neler var fakat ancak onda birini yetiştirebiliyorum. Nasıl oluyor anlamıyorum hep bir koşturmaca içerisindeyim. Tabi çocukların da bunda büyük katkısı var ama yine de yetişemiyorum. Her neyse gelelim bugünkü konumuz Orphan Black'e.

Daha önce bahsedip gerçekleştiremediğim 2017 dizileri yazısını yazabilseydim, sanırım bunu da 2017 de bitmiş diziler olarak bir yerlere sıkıştırabilirdim. Takip ediyorsanız zaten biliyorsunuzdur dizi final yaptı. Benim en çok sevdiğim şey bitmiş dizi izlemek. Öyle olunca daha bir rahat izliyor insan. Yeni bölüm çıktı derdi yok, kaçırdım derdi yok. Zaten bitmiş dizi neyi kaçıracaksın. Bir de şöyle bir şey var filmden ziyade dizi izlemeyi tercih ediyorum. Film de seviyorum fakat filmlerin birçoğunda zamanın yetersiz kalıp bir şeylerin yetiştirilmeye çalışılmasını ya da bazı yerlerin atlanılmasını sevmiyorum. Hepsinde demeyeyim doğru olmaz ama ne yazık ki çok fazla filmde bu hissiyatı alıyorum. Dizide filmdeki gibi bir zaman kısıtlaması olmadığından daha derinlemesine girilebiliyor. Bitmiş dizilerde de oturup hepsini izleme şansınız oluyor. Dolayısıyla konuyu hem derinlemesine hem de başıyla sonuyla birlikte herhangi bir kopuş ya da zorunlu aralar olmaksızın izleyebiliyorsunuz. Ayrıca spoiler derdi de yok. Bitmiş dizinin spoilerı mı olurmuş! Bu benim düşüncem tabi herkesin zevkine kimse karışamaz. 😂

Fikir beyanından konumuza giremedim bir türlü.



Orphan Black

Yılı: 2013-2017
Süre: 44 dk
Türü: Aksiyon, dram, bilim-kurgu (bence biraz da komedi eklenmeli)
İmdb puanı: 8,4
Yapım: Kanada'da çekildi, BBC America (Diziyi BBC America alırken ana karakter Sarah'nın ingiliz olmasını istiyor ve yalnız onunla ilgili düzenlemeler yapılıyor. Böylece Sarah diğer karakterlerden daha rahat ayrılabiliyor.)



Dizinin konusu klonlama üzerine. Tatiana Maslany dizide klonları canlandırıyor. Aynı sezonda ortalama 6 farklı karaktere kadar canlandırırken toplamda yanılmıyorsam 10 karakteri birden canlandırıyor. Yani şöyle basit bir örnek verecek olursak; herhangi bir dizide karakterlere ortalama bir süre verilirken ve bir karakter işini yaparken diğer karakterler dinlenebilirken, Tatiana Maslany'nin tek bir bölümde en az üç kişiyi birden canlandırdığını ve dolayısıyla ne kadar yorulduğunu düşünün.



Dizi bir sezonda 10 bölüm çekip toplamda 5 sezon ile final yaptı. Bence bu bile inanılmaz büyük bir başarı olup Maslany'ye sadece bir Emmy ödülü vermek yetmemeli en az 5 ödülü daha hak ettiğini düşünüyorum. Oyunculukla ilgilenenlere ders niteliğinde bu dizinin izletilmesi gerekiyor. Maslany her bir karakteri o kadar ustalıkla canlandırıyor ki hepsi aynı kadın olmasına rağmen hiç dönüp de acaba bu da kim diye düşünmüyorsunuz.



Tatiana Maslany çok iyi bir oyunculuk sergilese de, konu ilgi çekici olsa da, ilk bölüm yaşanan enteresan durumla kendini izletse de neden bilmiyorum diziye yeterince bağlanamadım. Zannediyorum yersizce konulan ufak tefek mizah unsurları buna sebep oldu. Onun yerine daha ciddiyet içerisinde işlenseydi ve mizah unsurları çıkarılsaydı daha ağır bir dizi olurdu diye düşünüyorum. Diziye yeterince bağlanamayınca sırf Tatiana'nın oyunculuğunu takip edebilmek için izledim diyebilirim. Kadın o kadar başarılı ki oynadığı klonlar birbirinin taklidini yaptığında bunu çok daha iyi anlıyorsunuz. (Cümleyi kurarken bile zorlanırken o nasıl oynuyor siz düşünün)
Bu arada kendisi sürekli birilerine benzetiliyor (Özgü Namal, Beren Saat, Shakira vb) fakat ben asıl kime benzediğini buldum Lana Parilla (once Upon a Time'daki Regina karakteri)! Belki onun biraz daha genç hali gibi.

Dizi her ne kadar bilim-kurgu olsa da bilim-kurgu sevmeyenlerin daha severek izlediğini fark ettim. Benim gibi aşırı dizi-film izleyip düşünsel dejenerasyona uğradıysanız izlerken tahmin edilebilir yerlere sık sık rastlayıp sıkılabilirsiniz. Fakat her şeye rağmen "her kadının bir erkek kahramana ihtiyaç duyduğu" klasik düşünceyi yıkan, zaman zaman feminist unsurlar taşıyan bir yapım. Bu da farklılık açısından insana iyi geliyor.

Gelelim oyunculara ve karakterlere. Helena karakteri baş favorim. Özellikle o "sistra" deyişini çok sevimli buluyorum. Felix'in abartılı hallerini ve Donnie'nin doğal halini de çok sevdim. Üçüncü sezonda birdenbire ortaya çıkan erkek klonlar çok manasız geldi. Sanırım erkek klonlar için seçtikleri oyuncunun Ari Millen olmasından da kaynaklanıyor. Diziye yakışıklı oyuncu kadrosundan giren Paul'ün de benim tipim yeter ne oyunculuk yapacağım, mimiklerimi bile oynatmam tavırları da oldukça sinir bozucuydu. Zannediyorum yapımcılar da bu tavırlarına sinir olup öldürüverdiler karakteri. Zerre üzülmedim. İzlerken yeni biri girer onun yerine diye düşünüyordum ama ağırlığı Donnie'ye verdiler ki sixpackleri olmasa da bence daha tatlı oldu.

Dizinin konu olarak da klonları işlerken, gerçek bilimsel verilerden uzaklaşıp çok uçmaması, atmasyon gitmemesini çok başarılı buldum. Doktor dizisi çekip de doktor olmayanların bile anlayabileceği hatalar yapanlar var unutmayalım.

Dizinin kalbimdeki puanı (rahatsız edici mizah unsurlarından ötürü) 7,8 fakat Tatiana Maslany'ye oy verecek olursam 9,5 olurdu.


Bol dizili günler :)

İnstagram hesabım dilifeful 'a uğramayı unutmayın!



Yorumlar

Popüler Yayınlar